Tarih / Yayın | Başlık |
---|---|
03.12.2020 / DHA | Özel gereksinimli bireylere online destek eğitimi |
03.12.2020 / HABERLER.COM | Özel gereksinimli bireylere online destek eğitimi |
03.12.2020 / MYNET.COM | Özel gereksinimli bireylere online destek eğitimi |
“Hayat herkes için bir başka yolculuk. Bu yolculukta birbirimize destek olmak önümüze çıkan engelleri aşmamızı kolaylaştıracaktır. Özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin zorlu şartlarda gerçekleştirdikleri yolculuklarında bu projenin bir parçası olarak ile onlara eşlik etmekten, hayatlarına ufak heyecanlar, mutluluklar katarken gelişimlerini desteklemekten çok mutluluk oldum.”
“Bu projede farklı yaşam öykülerine tanıklık ettim ve engeli olan bireylerin daha yüksek bir motivasyon ve kararlığa sahip olduklarında diğer bireylere göre daha çok şey başarabildiklerini gördüm. Aslında engele odaklanmak yerine bu bireylerin yapabilirlikleri daha üstün tutulduğunda bu bireylerin toplumsal olarak kabul edilmesi ve toplumun bir bireyi olarak dahil edilmesi kolaylaşacaktır. Modern toplumların en önemli özelliklerinden birisi “farklılıklara yüksek tolerans” olsa da 21. Yüzyılda bu ilkeye ulaşmak konusunda bir miktar daha yolumuz olduğunu düşünüyorum. Bu koşulu ancak çeşitli yaşam tarzı özellikleri, kimlikler veya doğuştan gelen ırk, engel, cinsiyet gibi birtakım farklılıkları toplumsal yaşama kabul etmemiz ve her alanda fırsat eşitliği sağlamamızla tam olarak gerçekleşebiliriz.”
“Geçtiğimiz şu zorlu günlerde özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin, unutulmadıklarını ve değerli olduklarını hissettikleri o kocaman gülümsemeleri tüm emeklerimizin karşılığı olmuştur. Çünkü her telefon görüşmelerim bilimsel bir veri toplamaktan çıkıp dertleşmeye dönüşen paylaşımlar halini aldığında, yaptğımız bu işin ne kadar değerli olduğunu hissetmeme neden olmuştur. Özel gereksinimli birey ve aileleri ile kurulan dostluklar, dokunulan hayatlar artık sadece bir proje olmanın ötesinde aramızda bitmeyen bir bağ oluşmasına neden olmuştur. Bu sebeple bu projenin bir parçası olmaktan gurur ve mutluluk duymaktayım.”
“Hiç kimse, hem sorumluluk hem de umutsuzluk hissine aynı anda kapılamaz” demiş Saint-Exupery. Projenin bendeki karşılığı bu cümle oldu. Pandemi koşullarında özel gereksinimli bireylere karşı sorumluluk duygusu esas alınarak hazırlanan bu projenin, nasıl bir umuda dönüştüğüne şahit olmak ve bu umudun parçası olmak her an motivasyon kaynağım oldu. Bana bu duyguyu yaşama şansı veren kıymetli hocam Prof. Dr. Dilara Özer’e, tanımaktan mutluluk duyduğum özel gereksinimli birey ve annelerine, tüm proje ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Bu proje ile birbirinden farklı aile ile görüştüm ve çok şey öğrendim. Pandemi koşullarında özel gereksinimli bireyler ve annelerinin düşünülerek yapıldığı bu projede özel gereksinimli bireylerdeki ve annelerindeki olumlu değişimleri ve mutluluklarını görmek beni çok mutlu etti. Böyle bir projenin ve ekibin bir parçası olma fırsatını sağlayan Prof. Dr. Dilara Özer hocama, özel gereksinimli bireyler ve annelerine ve proje ekibinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”
“TÜBİTAK tarafından başlatılmış olan bu projede, değerli hocalarımla ve arkadaşlarımla yer almaktan gurur duyuyorum. Gerçekleştirilen bu proje ile her ailenin ihtiyaçlarının, farklı olduğunu bire bir tecrübe edinmiş olmamı sağlayan değerli hocalarıma ayrıca teşekkür ediyorum topluma verimli olabileceğim yeni projelerde yer almayı diliyorum.”
“Covit 19 salgını tüm dünyayı ve ülkemizi her açıdan olumsuz etkiledi. Bu süreçte en çok desteğe ihtiyacı olan özel gereksinimli çocuklar ve anneleri oldu. Çalışma anlatıldığı zaman seve seve bir parçası olmak istedim. Bu güzel vazifede destek olabilmek benim için onur verici. Anneler ile iletişime geçtiğimde her birinde bir başka dünyanın kapısını aralamış gibi hissettim. Bu çalışmanın amaçlarından olan özel gereksinimli birey ve annelerinin fiziksel ve psikolojik durumlarında olan değişimi, onların mutluluğunu görmekte ve yapılan çalışmanın önemini bir kez daha anlamaktayım.”
“Öğrenci iken böyle önemli bir projenin içinde meslekte adını duyurmuş değerli hocalarımla yer almaktan mutluluk duyuyorum. Aileler ile konuşma kısmında yer aldım ve konuşmalar sırasında ailelerin bireysel problemlerini birincil kişilerden dinleme imkanım oldu. Meslek hayatına ve özel gereksinim bulunan birey ve aileleri ile ilgili tecrübe kazanma şansını bulduğum için kendimi mutlu ve şanslı hissediyorum. Meslek hayatına atıldığım zaman güvenli ve güzel adımlarla ilerlemek istiyorum.”
“Öncelikle böyle bir projede yer aldığım için son derece mutluyum. Özel gereksinimli bireylerin ve ailelerin yanlarında olduğumuzu gösterip destek olmak oldukça kıymetli. Yer aldığım bu projede özel gereksinimli bireyler ve aileleriyle etkileşime geçmek, onları anlama ve anlamlandırma fırsatı bulmamı, yaşamlarını “uzaktan” da olsa görmeyi ve daha yakından tanımayı sağladı. Bu nedenle kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Yaşadığım tüm deneyimler ömür boyu benimle beraber, bu ve bunun gibi projeler sayesinde birikerek devam edecek.”
Pandemiden dolayı yaşadığımız şu zor günlerde bu proje ilaç gibi geldi aslında. ‘’Artık yeter!’’ dediğimiz sırada da Aysun Hocam girdi hayatımıza. Sayesinde önceliğimizin çocuğumuzdan evvel kendimizin olduğu bilincini yerleştirdim kafama. Sonra düşündüm ki çok doğru. Ben iyiysem o da iyi, ben güçlüysem o da güçlü, ben varsam o da var.
Program hep biz kendi çabalarımızla bu zamana kadar araştırmalarımızla çocuklarımıza yetiştirdiğimiz için bize böyle hani sunulmuş bir hediye gibi geldi. Çünkü daha öncesinde benim kızım da yirmi yedi yaşında öncesinde ciddi anlamda bir eğitim hem çocuklarımız adına hem kendimizin ebeveynlerin desteklenmesi adına böyle bir program yaşamamıştık.
Aşırı gerginiz biz anneler babalar çok rahat işte bu çok stresliydik sinirliydik bunları biraz aştık kendimizi sevmeyi öğrendik. Özgüveni öğrendik bize zarar veren bizi sıkıntıya sokan insanlardan uzak kaldık, kendimizi koruduk daha iyi yaşamayı öğrendik yani böyle gevşedik rahatladık.
Proje sayesinde kendime değer vermeyi öğrendim. Kendime zaman ayırmayı öğrendim. Yani istemedikten sonra hiçbir şey yapmamayı öğrendim. İstemediğim hiçbir şeyi yapmamam gerektiğini öğrendim. Bunlar çok faydası oldu bana. Ben devamlı uğraşıyordum yani, yoruluyordum. Başkalarını mutlu edeyim diye, kendimi bırakmıştım artık. Bıraktım artık, bunu da bıraktım. Başkalarını mutlu etmeden önce kendimi ediyorum sonra başkalarını ediyorum. Bu programın bana faydası o oldu işte… Şimdi rahatladığım için herkesi serbest bıraktım. Kendimde rahatladım onlarda rahatladı.
Annelik kendini ihmal etmenin başlangıcı, o andan itibaren önceliğiniz hep çocuğunuz zaten. Hele bir de özel bir bebeğin annesiyseniz durum daha da vahim bir hal alıyor. Sizinle geçen her dersimizde (seansımızda) bilmediğim yepyeni kavramlar öğrendim. Her öğrendiğim bilgiyle kendimi daha güçlü hissettim. Ne kadar çok bilgi birikimim olursa korkularım o kadar azalacak diye düşünüyorum. Sizden kendime kattıklarımla kendimi yeniden inşa edebilme gücü hissediyorum artık.
Kendime güveniyordum ama şimdi daha çok GÜVENİYORUM.
Kendimi beğeniyordum ama şimdi daha çok BEĞENİYORUM.
Kendimi seviyordum ama şimdi daha çok SEVİYORUM.
Kendimi güçlü buluyordum ama şimdi daha GÜÇLÜ buluyorum.
Pandemi öncesi hayli hareketli her günü dopdolu geçen günlerim birdenbire bitivermişti. İlk günler, haftalar evde olmak güzeldi ama zaman uzayınca hayatım boşa geçiyor gibi gelmeye başladı. Kendimi faydalı ve yaratıcı görmemeye başladım. İçimden sanki tüm enerjimi alıyorlardı. Özgür hissedemiyordum kendimi ve bu beni deli ediyordu. İç dünyamla yüzleşmeye öfkelenmeye başladığım bir anda sizinle ve terapi grubumla zaman geçirmeye başladım.
Grup arkadaşlarım yıllardır tanıdığım ortak sorunlarımızın olduğu bir ortamda olsak da sizin kılavuzluğunuzda yeni bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim kendimi. Böylece kendi iç dünyamla yüzleşmeye ve bunları sizin önderliğinizde arkadaşlarımla paylaşmaya başladım. Herkesin derdi ayrı, tepkileri ayrı, çözüm yolları ayrı olsa da ortak noktamız özel gereksinimli birey annesi olmanın fedakarlığı olduğu dikkatimi çekti.
Sizin güven veren, huzur veren yüzünüzü ve sesinizi hele de sohbetinizi çok ÖZLEYECEĞİM…
Bana kazandırdığınız artılar için çok ama çok TEŞEKKÜRLER.
Belki bir gün tekrar buluşur ve konuşuruz. Kendinize iyi bakın.
Damlacığım ilk başta tepkiliydi online ne demek olduğunu pek anlamadı. Okula gidecek sandı ve virüslerden korktuğu için tepkiliydi. İlk ekranı açıp da derslere başlayınca çok mutlu oldu. Ve bütün 3 ay boyunca çok heyecanlıydı. Her gün soruyordu: Bugün ders var mı? Bugün hangi ders var? Bugün erken kalkalım, gecikmeyelim gibi… Boğazına çok düşkün olduğu halde kahvaltısını bile çok acele acele bazen yarım bırakıp başladı. Bittiğine çok üzüldü Damla tekrar olmasını çok istiyor.
Oğlum çok mutlu oldu. Her şeyi kendisi planladı, kendisi katıldı. Ben unutsam o hatırlattı seansları… Teşekkür ederim ben oğlum adına. Benim Kamer çok mutlu oldu böyle bir programda olduğu için. Her şeyi önceden kendisi planladı, kendisi katıldı. Hatta ben saatlerini unutup da Kamer, birlikte alışverişe gidelim dediğim zaman, anne gelemem. Çünkü benim dersim var. Saatim uymuyor. O saatte ben derste olacağım, dedi ve beni uyarmış oldu.
Daha çok açık artık insanlara karşı, hiç tanımadığı insanların karşısında spor yaptı. İlk başta biraz çekindi. Ama sonrasında evet bu konuda da geliştirdi kendini. Şu an okulda değiştirdi mesela normalde onunla birimizin gitmesi gerekiyordu. Tanımadığı bir ortama girecekti ama kimseyi istemedi. Tek başına gitti okuluna.
Yani benim de dersim var diye çünkü ilk başlarda benim öğrencilerimle dersim vardı. Alper’imin dersleri vardı, onun yoktu. Anne benim neden dersim yok, bak bu dönemde onun da dersi oldu çok mutlu oldu onun için benim de dersim var diye. Yani onun için çok güzel oldu çok sağ olun. Evet ben hiç takip etmedim hep kendisi takip etti zaten, evet kendi kendine yetebilmek. Böyle bir şeye katıldığı için benim oğlum çok mutlu oldu kendini daha iyi hissetti. Kendini de toplumun bir parçası olarak gördü ben de varım bu hayatta diye, çok mutlu oldu.
Daha çok ilişki kurdu benimle daha çok yanıma geliyordu “anne bak biz bunu yapacağız “ demezdi. Benim de çok dikkatimi çekti “Fikri’m çok mu sevdin annem bunları” “ anne ben çok mutlu oldum” diyordu. Orda bir de arkadaşlarını gördü. Tabiî ki özlediği arkadaşları da gördü. Onlarla sohbet etti. Değişik arkadaşlar Bursa’dan olsun, Balıkesir’den olsun başka şehirlerden de katılan oldu. İstanbul’dan tanımadığımız arkadaşlarımız oldu. Onlarla arkadaşlık etmeye başladı. Diyorum ya hem bana karşı hareketleri hem kendi çapında çok olumlu etkilerini gördü hala daha soruyor.